Tekrarın Güzelliği

Gerek günlük sohbetlerde, gerekse resmi röportajlarda insanlar sıkça şunu sorar: Gelecekte kendimizi nerede görüyoruz ya da yeni ne gibi başarılara ulaşmayı hayal ediyoruz? Büyük hayaller elbette harikadır, ama bu hayallerin mutlaka yeni bir şey yaratmayı ya da farklı ufuklara yelken açmayı içermesi şart mı? Güzel bir şeyi tekrar etmek başlı başına bir başarı değil midir? Tutarlılık da en az yenilik kadar değerli değil mi?

Yeni keşifler heyecan vericidir, bunda hiç şüphe yok. Ama anlamlı deneyimleri yeniden yaşamanın verdiği keyfi göz ardı etmek haksızlık olmaz mı? Hayal edin; hayatınıza girmiş tatlı bir melek var ve bu melek, neredeyse 100 farklı kültüre ait tüm o enfes yemekleri hazırlayabiliyor—her kültürün en az yedi mutlaka denenmesi gereken yemeği var. Bu melek günde iki yemek sunsa, hepsini tekrar etmek neredeyse bir yıl sürerdi.

Şimdi, Wiener Schnitzel’e tutkuyla bağlı biri olarak itiraf etmeliyim ki—bir sonraki lokmam için bir yıl bekleyecek sabrım olmazdı! Bazı şeyler, sadece arada bir tadına bakılacak kadar sıradan değildir. İnsanı derinden etkileyen bir şeye geri dönmenin verdiği mutluluk—ister bin kez dinlenmiş bir müzik olsun, isterse favori bir yemek—tarifsiz ve eşsizdir.

Show of Hands 10. yılına ve 6. edisyonuna ulaştı. Bizim için her yeni edisyonun heyecanı ve getirdiği tatmin, fazlasıyla yeterli. Yeni gösterilerin peşinden koşmaya ihtiyaç duymuyoruz; bu festivali olduğu haliyle, her yıl mütevazı bir şekilde sürdürebilmeyi hayal ediyoruz. Ve bu, başlı başına kutlanmaya değer bir başarıdır.

Ramin Sadighi
Kurucu ve Eş Direktör