Markus Stockhausen
Benim için Sezgisel Müzik, müzik yapmanın en zorlayıcı ama aynı zamanda en ödüllendirici yoludur, çünkü her şey o anda kararlaştırılır. Genellikle belli bir tarz, bir parça, seçilmiş bir ritim ya da armonik yapı üzerinde gerçekleşen doğaçlamanın da ötesine geçer. Sezgisel müzik, benim için tamamen taze, tam da o ana ait bir müzik olmalıdır. Her şey tam şimdi belirlenir. Tüm müzikal becerilerinizi —teknik ve müzikal yetkinliklerinizi, hayal gücünüzü ve yaratıcı ruhunuzu— talep eder. Bir icracı olarak dingin ve açık bir zihne, daha da açık kulaklara ihtiyaç duyarsınız; kişisel sınırlarınızın ötesindeki bir şeyi algılayabilmek için. Bazen öyle şeyler çalarsınız ki, onlar sizin için bile yenidir; başka türlü ne bestelenebilir ne de hayal edilebilirdi.
Benim idealim, tüm üslup yönelimlerinin ötesinde olan, ama hiçbirini reddetmeyen bir müziktir. Bu, sezgilerin gerçekten özgür olabilmesini sağlamak için tek yoldur; mekânın akustiğini ve niteliğini, günün saatini, orada bulunan dinleyicileri, o anki ilhamı hesaba katan bir müzik yaratmak için… Ve böylece, müzisyene mümkün olan en büyük ifade özgürlüğünü sunar. Hedefim ise, hepsinden önce insanlara ve duygularına dokunabilen, hayal güçlerine kanat takan, onları yükselten, bütünleşik bir müziktir.